Yıllardır Anlatmaya Çalıştık, Anlamadınız...

Yıllardır Anlatmaya Çalıştık, Anlamadınız...

Ya doğruysa?.. 18 Aralık 2019 Çarşamba | Mentor Ben çok güçlü hafızası olan biri değilim ve not da tutmam ama bildiğim tek şey var: Cüneyt Çakır Fenerbahçe maçına verildiyse infaz için gelir.

Hatırladıklarımı yazayım.

Bir Galatasaray-Fenerbahçe maçı: Gökhan Gönül top toplayıcı çocuğun attığı topu tutmadı diye ikinci sarıdan kırmızı gördü. Oysa o ana kadar mükemmel oynuyordu ve Cüneyt Çakır attı. Türkiye liglerinde de başka liglerde de böyle bir oyuncu atılmadı? Cüneyt Çakır da atmadı.

Yine bir Galatasaray-Fenerbahçe maçı: Janssen topu kapıp golü attı Cüneyt Çakır golü iptal etti.

Bir Fenerbahçe-Beşiktaş maçı: Yok yere Meireles’i attı, Fenerbahçe’nin 3 golünden ikisini saymadı, iki penaltıyı yok saydı ve maç 3-3 berabere bitti.

Sow’un Antalyaspor’a röveşata ile attığı attığı golü vermedi, daha önce de Rizespor-Fenerbahçe maçında Souza kafa vurmak üzere iken Rizeli defans oyuncusu topu ayak ile çıkarmış ve hakem Cüneyt Çakır penaltı çalmamıştı.

Daha eskiye gitmeden bu sezon oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçında Muslera’nın Kruse’ye karate darbesi ile saldırdığı ve Kruse’nin darbe aldığı pozisyonda penaltıyı vermedi.

Örnekleri çoğaltabilirim ama sonuç değişmez.

Eski bir yazımdan alıntı yapıyorum…

Toygun Atilla “İfşa” isimli bir kitap yazmış; konu Fetö, Yeni Şafak da yazarın futbol konusundaki tespitlerini haberleştirmiş ve yazara göre ;

“Aslında sadece futbol değil, basketbol ve diğer yan branşlarda da örgütün ağırlığı çok fazla. Neredeyse her biri ayrı bir kitap konusu..”

İddialar ilginç, Fenerbahçeliler’in ismini duyunca tüylerinin diken diken olduğu Hakem Cüneyt Çakır’ın babası Serdar Çakır olayların merkezinde.

MİT’den TFF’ye gönderilen raporda dönemin 9 MHK üyesinden 5’inin Fetö bağlantısı olduğu belirtiliyormuş..

Hüseyin Göçek ve Cüneyt Çakır’ın Fetö bağlantılı hakemlerin ihracını engellemeye çalıştığı iddiaları var.

Bu satırların yazarı da ben değilim Toygun Atilla ifşa diye bir kitap yazmış ve bunları anlatıyor.

Ne Cüneyt Çakır ne de babası Serdar Çakır’ın yazar Toygun Atilla’ya dava açtığını duymadım.

Ayrıca Fenerbahçe Fetö’nün can düşmanı.

Ortada böyle iddialar ve Fenerbahçe’nin mağdur olduğu maçlar varken Cüneyt Çakır’ın Fenerbahçe maçına atanması mümkün olamaz; ya doğruysa iddialar, ya Cüneyt Çakır Fenerbahçe’ye düşmansa?

Diyeceksiniz ki bunlar sadece iddia, ben de diyeceğim ki o sizin dediğiniz ceza hukukunda olur, spor hukukunda yeri yok.

Rüşvetçi bir UEFA asbaşkanının oğlunun ofisinde çalışan UEFA müfettişi “Kanaat getirdim” dediği için Fenerbahçe 2 yıl ceza aldı. Buna “comfortable satisfaction” deniyor yani, “Eh işte yapmıştır canım” diye çevrilebilir. Üstelik Fenerbahçe davasında delil standardı da düşürüldü, yani olay “Tam anlamıyla yapmadıysa bile yapmıştır” şekline dönüştü.

Yani kısacası spor hukukunda böyle iddialar varsa şüphe yeterlidir. Nasıl bilmezsiniz yahu 3 Temmuz’da hepiniz televizyonlarda gazetelerde avaz avaz bağırmıyor muydunuz?

Neyse, bu şartlarda Cüneyt Çakır aklanmadan Fenerbahçe maçına verilemez. Soruşturma açarsın aklanır, ondan sonra.

Yahu adam kitap yazmış kitap, nasıl duyarsız kalırsınız?

Yani Fenerbahçe-Beşiktaş maçında Cüneyt Çakır’ın ve bu iddialara rağmen onu bu maça veren MHK’nın tarafsız falan olduğuna inanmıyorum.

Zaten MHK Başkanı da Fenerbahçe aleyhine beyanatı sahibi Fetö’den kaçak bir gazeteye vermişti, bu da açıkca “şüpheli” bir tavır.

Yani kısacası ne Cüneyt Çakır’a güveniyorum ne Fetö’nün futboldan temizlendiğine inanıyorum ne de Türk futbolunda sonuçların sahada alındığını düşünüyorum.