Kavgam...

Hayatta bütün acıları tattım: sevmeyi, sevilmeyi, ihaneti gördüm. Gönlünüzü açtığınız insanların sizi arkadan nasıl vurduklarını, her yüzünüze gülenin dost olmadığını da...
Kavgam...

Kavgam…

Hayatta bütün acıları tattım: sevmeyi, sevilmeyi, ihaneti gördüm. Gönlünüzü açtığınız insanların sizi arkadan nasıl vurduklarını, her yüzünüze gülenin dost olmadığını da… Fenerbahçe’yi, Fenerbahçeliliği… Asla terk edilemeyecek büyük bir sevda. Çocukluk aşkım, sevdam, muhalefetim, hayata isyanım… Kendimle kavgam ve ihanetler.

  1. Selman Akbulutlu nasıl bir Fenerbahçeli? Ailenizde kimler Fenerbahçe için neler yapmıştır? Selman Akbulutlu, Fenerbahçeli değil, Fenerbahçe’nin ta kendisidir. Hayata gözlerini açtığından itibaren dünyası sarı-laciverttir. Şimdi burada yaşadıklarımızı, gördüklerimizi anlatmaya kalkarsak, bazılarının beyinlerine sığmaz. Ailemde rahmetli babam ve küçük abim Kemal neler yapmıştır? Fenerbahçemizin tarihinde yaptıkları herkesçe bilinmektedir. Kulüp bunları bilir mi? Halk bilmezse, malik bilir. Koca kulüpte mezar yerlerini kaç kişi bilir? Keşke bunu sorsaydınız. Onların, bilhassa rahmetli babamın bu kulübe yaptıklarını bilenler bilir. Bilhassa eskiler çok daha iyi bilir. İlk kimden başlar: Şenol & Birol’lardan mı, Aydın, Cenap & Salim’lerden mi? Hangisinden başlayalım? Cemil & Osman & Ender filelere gönder tezahüratının yapılmasının mimarı babam mıdır acaba? Yazık ki vefa diye bir kulübümüz vardı ya, onun küme düşmesiyle vefa da bitti, unutuldu. Yazılacak çok şey var. Elbette Semih Bayülken, Faruk Ilgaz, Razi Trak, Muhittin Bulgurlu bu kulüp kimleri unutmadı ki diyebilirsiniz. Ben neyi anlatıyorum ki? 7 yaşında bu kulübün malzemelerini taşımaya başlayanlarız biz. O bengay kokularını malzeme torbalarında koklayarak büyüyenlerdeniz. Takım gelir, hepsini izler, soyunma odalarına girdikten itibaren yan kapıdan kalorifer dairesinden duhuliyeye gidip maç seyredenlerdeniz. Bunları bilen kaç kişi kaldık ki? Ailemde kimler Fenerbahçe için neler yapmıştır? Bu da enteresan bir soru. Kısa ve öz anlatayım ne yaptıklarını. Çok fazla bir şey değil, sadece can vermişler. Keşke o şeref bize de ait olabilse. Tarihimizin altın sayfalarında yer alan bu insanları lütfen söyler misiniz; koca kulüpte kimler bilebilir ki? Bana gelince, onların yanında sadece Fenerbahçeliyim. 12 yaşında babasıyla beraber Cenap & Salim’i Heybeliada Alman Misafirhanesi’ne futbolcu kaçırılışına bizzat tanık olmuş, en küçük yaşta futbolcu kaçırmış bir sevdalıyım, babam ve abim gibi canı pahasına… Bu kadar yeter, umarım.
  2. Sosyal medyada da Fenerbahçe için çok mesai harcayarak mücadele ediyorsun. Burada neler yaşıyorsun? Fenerbahçe bizim dünyamız. 24 saat sosyal medyada görev yapan arkadaşlarımın haricinde şahsım da adeta bir sosyal medya fenomeni haline gelmiş vaziyette. Elbette çok zaman veriyoruz, her şeyi öğrenmek için çalışıyoruz. Aldığımız bir haber uğruna Ankara, İzmir veya herhangi bir ilimize hiç vakit kaybetmeden arkadaşlarımız gidiyor. En ufak yanlış bir haber olmamasına özel titizlik gösteriyoruz. Arkadaşlarım bu hususta çok büyük yardımcılarımdır. Selman Akbulutlu bugün onların sayesinde hiçbir hatalı bilgi vermemektedir. Şu da unutulmasın, benden nefret edenler de sevenlerimin yarısı ya da biraz daha azı kadardır. Bilhassa şerefsiz FETÖ terör örgütü mensupları ülkemizde ve bilhassa spor camiasında temizlenmedikleri sürece bize olan kinleri, nasıl ki bizim onlara olan kinimiz bitmediyse, bitmeyecektir. Ben hayatım boyunca canı cebinde gezmiş bir insanım. Bu sebeptendir ki bilhassa Serkan Acar abim, Selçuk Yula kardeşim ve Kemal Akbulutlu abimin vefatlarından sonra onlara olan kinim hayatımın sonuna kadar bitmeyecektir. Aziz başkanımıza yapılanlar unutulabilir mi? Unutanlar kansızdır, ki bunları görüyorum, aptal değilim. Ama biz unutursak yüce Allah damarlarımızdaki kanı kurutsun inşallah. Er ya da geç hesabı sorulacaktır. Sosyal medyada bir sayfamız, bir grubumuz, bir de şahsi sayfam var. Gücümüz yettiğince ben ve ekibim mücadelemize devam ediyoruz. Öyle kimseye pabuç bırakmayız. Acizlerin küfürleri, tehditleri bizi yolumuzdan çeviremez. Unutmasınlar ki herkes kendi tedbirini almıştır. Tedbir bizden, takdirse yüce Allah’ındır.
  3. Çocuklarınızı da iyi bir Fenerbahçeli olarak yetiştiriyorsunuz. Onlar ne kadar Fenerbahçeli? Onların Fenerbahçeliliği de tıpkı benimki gibi sorgulanamaz. Hayatları Fenerbahçe. Sabah uyandıklarında, hangi branş olursa olsun, kahvaltıda bana ilk sordukları “Baba, bugün maçımız var mı?” Futbol ve boks konusunda istikrarlılar. Hatta boks konusunda her ikisi için de İngiltere’den bir boks kulübü kendilerine talipti. Biri çok sert, diğeri çok teknik ve serttir. Ancak, içlerinde elbette Fenerbahçe sevgisi sonsuz olan evlatlarım, 3 Haziran 2018 genel kurul seçimimizde kazanan tarafın sevinç gösterileri sırasında ezilme tehlikesi geçirince, mevcut başkanımıza kırgınlıklarından dolayı futbolda Başakşehir’e, boksta da oradan gelen derslere göre çalışmalarını sürdürdüler. Ta ki pandemi dönemi başlayana kadar. Ne yazık ki birçok evladımızın yaşadığı sıkıntılar gibi şimdi evde, kendi çalışmalarına ara vermeden devam etmekteler. Gölge boksu, kum torbası, serilik gibi. Birbirleriyle dövüşmeleri kesinlikle yasak, zira çok sert vuruyorlar. Zamanı gelince biri kaleci idmanı ve boks, diğeri forvet; fakat özellikle boks çalışmalarının semeresini görerek devam edecekler mutlaka. Ancak onların çocuk yapısı ve düşüncelerine göre mevcut durum devam ettiği sürece asla Fenerbahçe forması giymezler. Şahsen ben, babaları olarak ısrar etsem dahi beni dinlemeyeceklerine eminim, zira çok kırgınlar.
  4. Futbol pandemiden dolayı eski cazibesini kaybetti mi? Seyircisiz futbol nasıl olur? Sadece futbol değil, pandemiden sonra her şey cazibesini kaybetti. Yaşamak dahil her şey. Kendim de eski bir sporcu olarak, seyircisiz futbolun ya da herhangi bir sporun cazibesini kaybetmemesi mümkün mü? Hangi sporu yaparsanız yapın, kulağınıza gelecek “Hadi oğlum, sen yaparsın be!” sesi dahi motivasyonunuzu artırırken, binlerce kişinin tezahüratı ne derece ateşler? Sporcunun yarı gücüdür seyirci. O sebepten pandemi sporu ve sporcuyu çok, hem de çok fazla etkilemiştir. Gerçi 2017-2018 sezonunda Fenerbahçeli futbolcular seyircisizliğe alıştırılmışlardı zaten. 3-4 bin kişiye maçlar oynamıyor muyduk şampiyonluğa giderken? “Maçlara gitmeyin” diye bas bas bağıranlar ya da bağırtanlar, şimdi plak tersine dönünce umarım ne demek istediğimi daha iyi anlıyorlardır. Umarım ah alanların, günaha girenlerin, ihanet ve hainlik yapanların iki yakaları bir araya gelmez, inşallah.
  5. Fenerbahçe’nin son 4 yıllık geçmişini nasıl değerlendirirsin? Bu yaşıma geldim, ben Fenerbahçemi bu hallerde görmedim. Hepimiz koptuk, ayrıldık. Herkes birlik, beraberlikten söz ediyor. Geçiniz. Fenerbahçe tarumar, kimse görmüyor. Mevcut başkanı, başkan olmadan evvel yanıltanlar, bu kez kişiler değişse de hâlâ yanıltmaya devam ediyorlar. Fenerbahçe şampiyonluk mücadelesi verirken ihanet edenler, şimdi seçimler yaklaşırken etmiyorlar mı sanki? Bizim iç meselelerimiz burada olmaz, yazılmaz. Fenerbahçe bir bütündü. Heyhat, nereden çıktı bu çığırtkanlar. Mevcut başkan çok genç ve yalnız; kimse bunun aksini iddia edemez. Verdiği kararlar, almış olduğu kararlar yanlış yönlendirmenin sayesinde çok çok kötü. O bunun farkında mı? Bence değil. İki sene yüzünden hem kendine hem Fenerbahçemize yazık etti. Oysa öyle bir başkan olacaktı ki herkes parmak ısıracaktı. Olmadı, yapamadı. Aziz Başkan hiç hak etmediği bir şekilde bazı olaylara maruz bırakıldı. Kendisinin de yarınlarda bir garantisi var mı? Yok. Bir Mesut ile bu işler yoluna girmez. Mevcut başkan fay hattı çatlamış, hâlâ onu göremiyor. Fenerbahçe nereye gidiyor? Herkesi küstürdü. Ben şahsım adına herhangi bir şey yazmıyorum. Yeri geldiğinde gerekli makamlarda konuşacağım. Bir insan nasıl kandırılır, net ve cam gibi örneği karşımızda. Keşke başarılı olsaydı mevcut başkan, fakat olamaz. Ah değil, ahlar var, ahlar. Hayatta en tehlikelisi de budur. Mesela diyelim, 3 yıl boyunca bana babamsın diyen biri ta Almanya’lardan kendini paralıyor. Yahu annesini tanımadığım insanın babası nasıl olabilirim? Ve bu tip insanların sözü muteber sayılırsa doğru karar alınabilir mi? İşte durum bu ve buna benzer bir vaziyette. Elimde bir valiz dosya var. Hep yalan. Kulübün içinde Galatasaraylısı, Trabzonsporlusu, Beşiktaşlısı var. Bir gün elimden tutup da “Göster bana” deseler, bir bir, tek tek. Yüzüne gülüp akşam yapılanı gündüz borazanla sunanların son 3-4 senesini mi sormuştunuz? Pardon, işte durum bu. Her tarafa servis edilen haberlere, şimdi burada bildiklerimizi anlatsak herhalde bu sayı sadece benim yazılarımla dolar. Devamını bir sonraki sayıda yazarsınız. E bu şimdi Fenerbahçelilik olur mu? Olmaz. O halde sen de Fenerbahçelilere dikkat edeceksin. Ben bu kulübe iki can verdim. Biri babam, biri abim. Farketmez, ben de kurban olurum kulübüme; çocuklarım da, kardeşlerim de. Çok da önemli değil.

    Fakat biraz saygı, çok az saygı. Kimse kimseye kızma hakkına sahip değil. Kızdım yaptım, olmaz. Evet, 2018 seçiminde Aziz Yıldırım Başkan’a oylarımızı verdik. Şimdi aday olsun yine açık oy atarız, öncekilerde olduğu gibi. Ancak olay bu değil. Olay kazananın kaybedene kin tutması değil. Bir değil ki mesela Selman, kaç kişi kim bilir? Selman’ı yedirmeye çalışırlarken o daha da güçlü gelir. Adil olacaksın, onun için adaletsizlik elbet bir gün adalete toslar.
  6. Federasyon ve son günlerde yayıncı kuruluşun davranışlarının taraftar üzerindeki etkileri nelerdir? Yalancısın, beIN Sports!

    Asla ve asla tarafsız değilsin. Taraflı yayınlarınız gün be gün Türk futboluna zarar vermektedir. Dünyanın dört bir yanında milyonlarca izleyeninizin olması, sizin Fenerbahçemize karşı tarafsız olduğunuz anlamına gelmez. Ve taraflı yayınlarınızdan dolayı Türkiye’nin Fenerbahçe’sinden özür dileyene kadar tepkimiz devam edecektir. Kaldı ki Fenerbahçemize karşı tarafsız olduğunuzu açıklamanız abesle iştigaldir, dahası komedidir.

    Size karşı asılsız suçlama yoktur, tamamen gerçektir. Kendinize gelin, haddinizi bilin.

    Bizimle karşılıklı iyi niyet, güven verici, yapıcı ve güçlü bir ilişki kurmayı ümit ediyorsanız evvela dürüst olun, tarafsız olun, samimi olun. Aksi takdirde büyük Fenerbahçe camiasının altında ezilirsiniz. Bunu böyle bilin. Saygılarımla, Selman Akbulutlu Büyük Fenerbahçeliler Birliği Başkanı