Fenerbahçe siyaseti tam da bu noktada ne anlama geldiğine bir bakalım. Partiler gibi düşünelim aktif olan üyeler ve grupların içinde olan aktif taraftarlar bazı partilerin içine giriyorlar.

Fenerbahçelilere selam olsun...
Fenerbahçe siyaseti tam da bu noktada ne anlama geldiğine bir bakalım. Partiler gibi düşünelim aktif olan üyeler ve grupların içinde olan aktif taraftarlar bazı partilerin içine giriyorlar.

Günaydın hepimize, belki biraz uzun olacak yazacaklarım ama bu değerlendirmenin umarım siz okuyanlar tarafından bir fikir verebilir ve yol haritası ile ilgili bu görüşleri katkı koyar diye nitelendirirsiniz.

Öncelikle bir bir eşleştirme yaparak başlayayım. Fenerbahçe Camiası bir bütün olarak değerlendirdiğimizde yani çok büyük bir topluluktur.

Kesinlikle homojen bir yapı yoktur hele hele son yaşanan 10 sene ciddi bir şekilde ülkemizin içinde bulunduğu durumun etkileşimleri içindedir. Toplum ve topluluklar hızla değişmekte.

Hafıza ve aidiyetler, bağlılıklar sınır tanımaz bir şekilde hırsın ön plana çıktığı birçok menfaatçinin zemin bulduğu bir hal almıştır. Fenerbahçe bütün bu arzu etmediğimiz olumsuz değişimlerin bir parçası ve çürümüşlüğün ifade bulabildigi hatta hükmettigi zihniyetlerin kurbanı durumunda.

Fenerbahçe Spor Kulübü 60.000 den fazla Kongre Üyesi 100.000 lerle ifade edebileceğimiz taraftar/Dernek vs gruplar ve milyonlarca Fenerbahçe’ye sevgi duyan kişilerden oluşuyor.

Fenerbahçe siyaseti tam da bu noktada ne anlama geldiğine bir bakalım. Partiler gibi düşünelim aktif olan üyeler ve grupların içinde olan aktif taraftarlar bazı “partilerin” içine giriyorlar.

Bu mensup olma isteği farklı itiler ve emellerle süslü. Kimileri samimi ve Fenerbahçe için mücadele vermek isteyenler ve her “partinin” içinde ısırık almak, rant vs dürtüsü ve çıkarları doğrultusunda aktif yer alıyor. Aktif siyasetin içinde sayı olarak 60.000 Kongre üyesi içinde belki 500-1000 kişi diğer bu kolarda duyarlı olan en fazla 1000 kişi daha vardır.

Siyasete yön verenler tabii ki takipçi, destekçi, yandaş artık nasıl kabul eder ve değerlendirirsek parti gibi oluşumlarda yerlerini alıp konumlanıyorlar. Aziz Yıldırım, Ali Koç, Saran hatta bir miktar Aydınlar bu “partilerin” başkanları diye nitelendirelim. Mesele nasıl büyük ölçekte memleket kurtarmak ise burada da Fenerbahçe’yi kurtarmak için her “parti” bir şeyler yapıyor.

İktidar için her şey mubah durumu zaten tartışma götürmez. Kafalarımızda düşünce yapımızda bir gözümüzün önüne getirelim bu benzetmeyi. Değerli Fenerbahçe Meydanı katılımcı dostlarım. Bizler niçin bu Meydan oluşumu içindeyiz işte tam da bu noktada başımızı bir yukarı kaldırıp somut durumu anlamaya çalışmamız en elzem durum diye görüyorum.

Biz Meydan faaliyetlerini Fenerbahçe siyasetine bir etki yapmak amacı ile kurduk. Fikir üretip mümkün olduğu ölçüde çok samimi, gerçek bir şeffaflık, mütevazilik üzerinden küçük gibi görünsek de etki yapmanın yollarını arayan ciddi bir grubuz. Bizlerde kendimizi bu siyasetin içinde minik gibi görünen ama fikirleri yüce olan bir platformuz, bu süreç içinde dolayısıyla siyaseten pişiyoruz.

Kabul etmediğimiz tasvip görmeyen tutumlarla illaki karşılaşacağız. Sonuç itibari ile bu siyasetin içinde kirli ittifaklarda olabilir. Yiyiciler işin içine eden tiplerin olması kaçınılmaz bir gerçek her oluşum içinde olabilecek bir gerçekliliktir. Bu, ben Şahsen Çok yadırgamıyorum. Tekrar etmekte fayda var Fenerbahçe homojen bir yapı değil artı eski ruh, hafıza birlik diye gördüğümüz geçici evreler yaşanmış ve bitmiş durumda.

Bu süreç içinde daha birçok hamle göreceğiz kabul eder veya etmeyiz ama bizlerin koyduğu hedef Fenerbahçe geleceğidir. Bu geleceğin nasıl bir gelecek olduğu ise koyabileceğimiz katkılar ve iktidarın kim olduğuna nasıl etki yapabileceğimizle orantılıdır.

Bu bağlamda Fenerbahçe Meydanına Fenerbahçemizin ihtiyacı vardır. Aziz Yıldırım bu anlamda güçlü liderlik profili ahti vefa, yaşadıkları, tecrubesi ile benim durumu okuma biçimimle Ali Koç’a karşı başarabilecek tek adaydır.

Ufakta olsa olası bir seçim galibiyeti bizleri ciddi anlamda ilgilendirmektedir. Birçok kere dirsek teması değimini kullandım. Evet sevgili dostlar bizim dirsek temasımız bu siyaset içinde etki edebilmek açısından Aziz Yıldırım’ın kazanması çok önemli bir hale gelmistir.

Ben de eleştiriyorum pasifliği, başka hamlelerin ivedilikle gelmesi gerektiğini ama dediğim gibi bizlerin önerileri eski ile yeniyi harmanlama modeli bu şekilde ve bu siyasetin içinde kişisel menfaatlerimiz değil ortak ürettiğimiz fikirlerimizin projelerimizin değerlendirilmesini kısaca olası bir iktidara destek vererek etki yapabilmeyi öneriyoruz. Başarabilmemiz kısa vadede imkansız ama bu mücadele çok uzun soluklu. Bağırsaklarımızı temizlemeye sıra gelecektir ama öncelikle başımızdaki zihniyetten ivedilikle kurtulmak için mücadeleye devam diyorum.

Şu an yeni liderlerin çıkması imkansız ama 2027 hedefi ile çalışmak gerekiyor. Zihniyet kesinlikle değişmeli bu Kulüpçülük zihniyetinden kademeli olarak uzaklaşmak yeniyi inşa etmek gerekiyor.

Ben bu yolda yola çıktım bundan dolayı bilmediklerimi bilmek beni kesinlikle yıldırmıyor tam tersine daha donanımlı olmaya, anlamaya ve ona göre konumlanmak için analiz edebilmeye yönlendiriyor. İyi ki hepimiz varız ve bu konuları açıkça konuşabileceğimiz, görüşlerimizden imtina etmeyeceğimiz bir ortamı sağlamışız. Yol haritasını birlikte şekillendiriyoruz. Sağolun var olun samimi dürüst Fenerbahçelilere selam olsun…