Fenerbahçe, sadece bir spor kulübü değil; bir duruş, bir kültür ve bir değerler bütünüdür. Sarı-lacivertin ışığında büyüyen milyonlarca insan için bu kulüp, sahada kazanılan zaferlerden çok daha fazlasını temsil eder. Özgürlük, adalet, eşitlik ve mücadele ruhu, Fenerbahçeli olmanın temel taşlarından biridir. İşte tam da bu yüzden, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü anarken Fenerbahçe’yi anmamak olmaz.
Kadınların sporda yer alması, tarih boyunca zorlu mücadeleler gerektirdi. Türkiye’de ise bu mücadelenin en büyük destekçilerinden biri Fenerbahçe oldu. Kadın sporculara verdiği önem, kadın futbol takımının kurulması, kadın voleybol ve basketbol takımlarının Avrupa’da zaferler kazanması, kulübün kadın sporuna verdiği desteğin en somut örneklerinden sadece birkaçıdır.
Ancak mesele sadece saha içi başarılarla sınırlı değil. Fenerbahçe, tribünlerinde de kadınların gücünü hep hissettirdi. Kadın taraftar gruplarının organizasyonları, 20 Eylül 2011 yılında Fenerbahçe’nin cezası nedeniyle erkek taraftarların alınmadığı maçta stadyumu tıklım tıklım dolduran kadın ve çocuk taraftarlar, Fenerbahçe’nin kadınları sadece bir “seyirci” olarak değil, camianın ayrılmaz bir parçası olarak gördüğünün kanıtıdır. Dünya çapında bir ilke ve tarihe imza atılan 20 Eylül günü aynı zamanda “Dünya Fenerbahçeli Kadınlar Günü” olarak da kabul edilmiştir.
Fenerbahçe, Türkiye’de kadına yönelik şiddete karşı en net duruşu sergileyen kulüplerden biri olmuştur. “Kadınlara şiddete son” mesajları, farkındalık kampanyaları ve çeşitli sosyal sorumluluk projeleriyle kadın hakları konusunda sadece spor alanında değil, toplumsal alanda da öncü bir rol üstlenmiştir.
Ayrıca, kulübün içinde yer alan kadın yöneticiler ve çalışanlar, kadınların futbol yönetiminde daha fazla yer alabileceğinin en güzel örneklerinden biridir. Kadınların yalnızca tribünde veya sahada değil, yönetim masasında da söz sahibi olması, Fenerbahçe’nin kadınlara verdiği önemin en güçlü göstergelerinden biridir.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesini simgeleyen önemli bir gündür. Fenerbahçe gibi köklü bir kulüp için de bu mücadeleye destek vermek, tarihine, ruhuna ve değerlerine yakışan bir sorumluluktur.
Bugün Fenerbahçeli kadın sporcular sahada kazanırken, Fenerbahçeli kadın taraftarlar tribünde seslerini yükseltirken, Fenerbahçeli kadın yöneticiler karar mekanizmalarında yer alırken, Fenerbahçe’nin kadınlara verdiği destek, her alanda daha da anlam kazanıyor. Çünkü Fenerbahçe, sadece şampiyonluklar için değil, toplumsal eşitlik ve adalet için de mücadele eden bir kulüptür.
Ve unutulmamalıdır ki, sarı-lacivert renkler, kadınların mücadelesini de temsil edecek kadar güçlüdür!
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!
