Fenerbahçe Genel Sekreteri Mahmut Uslu, kulübün elde ettiği başarıların, Avrupa çapında olduğunu söyledi.

Fenerbahçe, Aragones döneminde zirveye oynayamadığı zaman, bu durum sezon sonuna doğru gerçekleşti.
Fenerbahçe Genel Sekreteri Mahmut Uslu, kulübün elde ettiği başarıların, Avrupa çapında olduğunu söyledi.

Fenerbahçe Genel Sekreteri ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, Fenerbahçe Dergisi’nin nisan sayısında Orhan Zeki Ak’a konuştu. Mahmut Uslu’nun sözleri şu şekilde oldu… Fenerbahçe milli mücadele ruhuyla ayakta kaldı. Bütün yaşananlara rağmen, 3 Temmuz sürecinde ve sonrasında her sene yine zirveye oynamayı başardık. 16 yıldır biz yöneticiyiz, arada 3 sene bölsek de, 16 yıldır her sene zirveye oynamak herkesin harcı değil. Bayern Münih bile 16 yılda 3 ya da 4 kere zirveye oynayamadı. Biz sadece 2008-2009 sezonunda dördüncü olduk, Luis Aragones döneminde…

‘TEK BİR KURUM AYAKTA KALDI…’

Fenerbahçe, Aragones döneminde zirveye oynayamadığı zaman, bu durum sezon sonuna doğru gerçekleşti. Bu işler çok kolay olmuyor. Burada gerek yönetici, gerek antrenörler, gerek oyuncular hepsinin büyük payı var. En büyük pay taraftarımızın ve üyelerimizin… Biz halkın takımıyız. Son yıllarda Türkiye’de çok önemli gelişmeler oldu. Bu konularda çok rahat konuşabiliyorum. Son 17-25 Aralık olayları, öncesindeki gelişmeler. Geriye dönüp bakıldığında TÜBİTAK gibi teknik bir kurum, askeriye, üniversiteler de dahil kurumlar ayakta kalamadı. Çok zedelendiler. Bir kurum ayakta kaldı; Fenerbahçe Spor Kulübü….

‘RAKİPLER DE DESTEK OLDU’

Bu milli mücadele ruhudur. Fenerbahçelilerde de bu ruh fazlasıyla mevcut. Yoksa 500 bin kişi Bağdat Caddesi’nde yürümez, yoksa 1 milyon 200 bin kişi Anıtkabir’e gelmez. O dönem sadece kendi taraftarlarımız değil, Bağdat Caddesi ve Anıtkabir’e rakip kulüplerin, bize sempati duyan duymayan bütün kulüplerin taraftarları da formalarıyla geldi. Bir tane ortak nokta vardı: Türk bayrağı… Aziz Yıldırım, bu kulübü derleyen, toplayan insandır. Tabiî ki daha evvelki kulüp başkanlarımız, rahmetli olanlar, şu anda sağ olanlar, hepsinden Allah razı olsun.

3 TEMMUZ OLMASAYDI AVRUPA’DA KUPA ALIRDIK

Bizim önümüz çok acımasızca kesildi. Ben yönetimde değildim o dönem, dışarıdan bakan gözle çok rahat söylüyorum; çok muazzam bir takım kurulmuştu. Aziz Yıldırım bunu başarmıştı. Ondan 2 sene evvel biliyorsunuz Şampiyonlar Ligi’nde ilk 8’e girmiş bir takımdı. Bu takımın üzerine takviyeler yapılacak ve çok önemli yerlere gelebilecekti. Nerelere gelecekti? Belki ilk 4’e girecekti, belki final oynayacaktı, belki de şampiyon olacaktı.

‘MECBUREN GİTTİLER’

Ama mühim olan; Avrupa’da her zaman ilk 8’e, ilk 4’e girebilecek takımımızın olmasıydı. Bunu da yakalamıştık. 3 Temmuz bütün bu aşkın, bütün bu hayallerin hepsini bitirdi. Hani var ya kışlaları dağıttılar, silahını topunu aldılar, aynı o hale getirdiler Fenerbahçe’yi. Oyuncular mecburen gitti.

BU KULÜP BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE YÖNETİLİR DEMOKRASİ DE VARDIR

Fenerbahçe’ de başkanlık yapmak çok zor, idarecilik kolay. Şimdi diyorlar ya başkanlık sistemi. Evet, bu kulüp başkanlık sistemiyle yönetilir. Başkanlık sisteminde demokrasi vardır. Yönetim kurulunda herkes fikrini söyler ama sonunda başkan ne derse o olur. Sistem budur. Başkan hapse atıldı. Kulüp ‘Tığ teber’ kaldı. Allah razı olsun o zamanki Nihat Özdemir, Ali Koç ve diğer yöneticiler kulübü ayağa kaldırdı.

SPONSORLUĞU BİZ GETİRDİK…

Eskiden Türkiye’de kimse Avrupa’da finale bile çıkamazdı. F.Bahçe ile bu makus talih değişti, biz büyüttük amatör branşlarda sponsorluk olayını. Daha evvel biliyorsunuz sponsorluk yoktu. Artık sponsor olmazsa amatör branşlarda hiçbir şey yapamayız veya devlet yardım edecek.

SABIKA KAYDIYLA ÜYE OLABİLİRSİNİZ

Kongre üyeliği ve temsilci üyeliklerde ‘istediğimiz rakam’, 3 sene sonraki kongreleri 50-60, hatta 70-100 bin kişiyle yapmak. Sabıka kaydı ve 2000 lira ile üye olunabilir. Bunun nedeni herkesin yönetim havasını koklayıp, yapılabilecek ve yapılamayacak şeyleri görmeleri…

ÜYE AİDATLARI İLE 50 MİLYON TL GELİR

‘HEDEF 1 Milyon üye’ projesi çok önemli. Projemiz hedefe ulaşırsa, 5-6 yıl sonra büyük bir mutluluk yaşayacağız. O zaman ne borcu, harcı olan, yalnızca üyelerin aidatıyla 50 milyon gibi bir paraya sahip, amatörleri de hiç kimseye muhtaç olmadan yöneten bir kulüp haline gelecek burası.

“YENİ BAŞKAN DUYGUN YARSUVAT’IN GERGİNLİKLERİN BİTMESİ YÖNÜNDE GÖSTERDİĞİ GAYRET SON DERECE SEVİNDİRİCİ.”

Tüm kulüplere aynı mesafedeyiz. Allah’a şükür kimsenin aleyhine de tek bir adımımız olmadı. Geçmişe bakarsanız 15- 20 yıldır Fenerbahçe camiası, başkanı ve yöneticileri olarak; Faruk Süren, Mehmet Cansun, Özhan Ağabey, Alp Ağabey ile iyi ilişkilerimiz vardı. Fakat, 3 Temmuz kumpasındaki birkaç bildiri, özellikle, “Bu yangın üfleyerek sönmez” söylemleri ve ardından varlığımızı, geleneklerimizi anlatan, “Ölü evinde düğün olmaz” atasözümüzü bilmeyenler bu ilişkileri bitirdi.

‘UNUTMAYIZ AMA…’

Elbette, bu yaşananları ve yaşatanları ne Fenerbahçe camiası, ne de kulübümüz unutmuyor. Hiçbir zaman da unutmayacak. Ancak yeni başkan Yarsuvat’ın bu tür gerginliklerin bitmesi yönünde gösterdiği gayret son derece sevindirici. Tabii ki rekabet halinde olan iki kulübün 100 yılı aşan dostluğu bir başkan döneminde bitmez. Çünkü dertlerimiz, problemlerimiz ortak. Umarız bu olumlu yaklaşımlar devam eder.

E-BİLET’TE ALMANYA’YI ÖRNEK ALSINLAR

Pasalig’in esprisi, kim küfrediyorsa al onu çek, götür cezasını ver. Kulübün ne günahı var? Madem herkes Almanya’yı örnek veriyor. Kimlik numarasını kağıdın üzerine yazıp veriyorsun, bitti. Adamı küfrederken tespit edip cezasını da verirsin.

AMATÖRLER VERGİDEN DÜŞÜLSÜN

Radikal kararlar alınmazsa Türkiye’de amatör branşlar ölür. Masa tenisinde Avrupa’da 4. kez final oynuyoruz. Bütçesi 10 bin Lira’ydı, şimdi 1 milyon TL oldu. Bunu nasıl finanse edeceğiz? Ben 90 milyon TL de vergi veriyorum. Biz demiyoruz ki Fenerium çok para kazandı, vergisini iade edelim ama kulübün verdiği vergi var. Bu vergileri en azından şu amatörlere mahsup edelim.

02 Nisan 2015, Fenerbahçe Dergisi