
BUGÜNDEN BAKARAK 3 TEMMUZ ANALİZİ
3 Temmuz’u en iyi anlatan cümle “ne şikesi memleket elden gidiyor” sloganında anlam kazanmaktadır.
İktidarın büyütüp semirttiği 2016’da darbe yapmaya bile yeltenecek hale gelen ortakları eliyle uygulanan “3 Temmuz darbesi”, Fenerbahçe’nin Efsane Başkanı’nın TUTSAK tutulduğu HAPİSANEDEN ve camiamızın SOKAKTAN verdiği KUTLU MÜCADELE ile püskürtülmüş ve 15 TEMMUZ DARBESİNİN başarılı olamamasının da en büyük karşı gücünü oluşturmuştur.
3 Temmuz’da medyanın kahir ekseriyetinin, kumpasçıların diliyle “şike” diye bugün gündemde olanlara çok benzer iftira, yalan ve algı oyunlarıyla pazarladığı sürece karşı hayatın her alanında yaptığımız direniş, Fetö’cülerin iktidara yönelik darbe teşebbüsü olunca deşifre olmuş ve geri tepmiştir.
Kısa süre bu fırsatı kendi lehine değerlendiren iktidar, yargılamalarla kumpası kuranların açığa çıkmasına ve yargılanmalarına izin vermiş, bağımsız mahkemelerde şike kumpasının organize bir terör eylemi olduğu ortaya çıkmış, mahkeme kararlarıyla emniyet mensuplarından, savcı ve hakimlere kadar pek çok kumpasçı terör örgütü elemanı yargılanarak cezalar almış, bir kısmı ise fare gibi kaçmışlardır.
Kulübümüz ise mahkemelerde beraat etmiş, kararlar Cumhurbaşkanlığı sitesinde de yüz akımız olarak durmaktadır.
Ancak bu kumpas sürecinde çamur medyasının algı manüplasyonlarına takılan ve olayı kendi kulüplerinin menfaatleri çerçevesinde görenler hâlâ bu çirkin iftiranın payandalığını yapmaya devam edebilmektedirler. Bunlar iktidar ve muhalefetin içinde menfaatlerine göre pozisyon almaktadırlar.
▪3 Temmuz bir kumpas mıdır? ☑ Evet. Kumpasçılar yargılanmış ve kararlar kesinleşmiştir.
▪Tartışılacak tarafı var mıdır? ☑ Hayır. Davalar haklılığımızı gösteren biçimde neticelenip kesinleşmiştir.
▪Kim tarafından yapılmıştır? ☑ İktidarın semirtip büyüttüğü ve desteklediği FETÖ (Terör örgütü) tarafından yapılmıştır. Mahkeme, Emniyet ve MİT kayıtlarıyla tescillenmiştir.
▪Terör örgütü eylemlerini desteklemek suç mudur? ☑ Evet. Yasalarımız açıktır.
▪Peki bu suçu işleyenlere bir yaptırım söz konusu mudur? ✖İstisnalar dışında, hayır! Kendi kırmızı çizgileri ile ilgili abartılı tepki verenler, Fenerbahçelilerin onur sorunu gördükleri konunun bir kısım acizlerce dillendirilmesini hoş görebilmektedir.
▪Neden? ☑ Çünkü iktidar, FETÖ’nün kendisine karşı bir darbe teşebbüsünde bulunduğu için bir kadarına izin vermiş, ama Fetö’nün ve tüm işbirlikçilerinin asıl amacı olan Fenerbahçemizi zayıflatma, etkisizleştirme, itibarsızlaştırma konusu ise NEDENSE sürdürülmüş ve sürdürülmektedir.
Çünkü 3 Temmuz sürecinden bir gün önce 2.5 milyar TL olan borsa değeri, o dönemin FBSK yönetimi tarafından alınmış %10 hisse satışı kararı uygulanabilse, kulübümüz tüm borçlarını sıfırlamış ve zaten muhteşem olan futbol kadrosuna yapılacak yeni takviyelerle belki de uzun yıllar şampiyonluklara ambargo koyacaktı. 2011’de zaten 5 ana branşta şampiyon olan kulübümüz, Türkiye’nin değil, Avrupa’nın en güçlü kulüplerinden biri olabilecekti.
Oysa o süreçte Borsa değerinin düşmesi, yıllarca Avrupa kupalarına gidememesi, yöneticilerinin tutsak edilmesi ve bir yandan da içerden bölünmeye yol açacak medya ve siyasi müdahaleler ile zayıflatılmış, bugün ancak büyük bir mücadele ile ayakta kalmaya mahkum edilmiştir.
Bugünlerde bile hala yüzlerce FETÖ üyesi ele geçirildiği haberleri gündemden düşmüyorken, nedense spor medyasında, sporu yöneten kurumlarda ve iktidarın kendi içinde/siyasette neredeyse hiçbir FETÖ temizliği yapılmamıştır.
Özellikle ülkedeki tüm kurumların yöneticilerini istediği kişilerin eliyle düzenleyen iktidar, 2016’dan bu yana TFF ve hakemler eliyle kulübümüze yapılanlara “sessiz kalmakta”, haksızlıkları izlemekle yetinmektedir.
Kumpas neticesi kaybettiğimiz çok büyük maddi ve manevi tazminatlarımız ile ilgili hiçbir yaklaşım da bulunmayarak, sanki biz bunları mahkemelerde kaybetmişiz gibi, ülkenin bilinen yargı süreçlerinin onlarca yıl sürdüğünü/sürdürülebildiğini görmezden geleceğimizi zannetmektedirler.
Hâlâ daha 12 Mayıs ve 4 Nisan katliam girişimlerinin failleri ortaya çıkarılmamış, anamızın ak sütü gibi helal 28 Şampiyonluğumuzun tescilinin yıllardır sürüncemede bırakılmasını unutacağımız sanılmaktadır.
Bütün bunların yanında, kulübümüze her konuda türlü engeller çıkarılırken, rakibimize ise hem yargılanacağı konularda hem de maddi konularda her türlü destek verilmeye devam etmektedir.
İktidarın Fenerbahçe ile bir sorunu olduğu ve bunun 3 Temmuz’da başlayanın devamı olduğu biraz aklı, vicdanı, hukuka ve adalete inancı olan herkesin görmekten kaçamayacağı bir gerçekliktir.
Bana göre 3 Temmuz sürmektedir.
O süreçteki bir pankartımızda yazılı olduğu gibi “İTENİ DE, TUTMAYANI DA BİLİYORUZ!”
Bugün Türkiye’yi yönetenler “bizim doğrudan dahlimiz yok” bile deseler, yasalarımızda tartışılmaz bir biçimde yer alan “KUSURSUZ SORUMLULUK” kuralı gereği ASIL SORUMLUDURLAR.
FBSK’de iktidar olanlar ve iktidara talip olanlar, bu gerçeği görmedikleri sürece kulübümüzün 3 Temmuz’u geride bırakması mümkün değildir.
Tüm Fenerbahçelilerin haklarını SORUMLUDAN TALEP ETMEK HAKKI VARDIR. Bu siyasi bir talep değildir. İktidar değişse bile sürdürülecek, yasal, meşru ve adil bir taleptir.
3 Temmuz’da gerçekleştirilmiş SARI LACİVERT DUVAR bunun gerçekleştirme gücüne de birikimine de inancına da sahiptir.