Başkanımız Sadettin Saran, Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda düzenlenen Olağanüstü Genel Kurul Toplantımızda önemli açıklamalarda bulundu. Başkanımızın açıklamaları şöyle:
“Sayın Yüksek Divan Kurulu Başkanımız, değerli kongre üyelerimiz ve ekranları başında bizleri takip eden değerli taraftarlarımız, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bugün, kulübümüz için çok önemli kararları hep birlikte aldık. Her birinize bu desteğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Yönetici arkadaşlarımın da söylediği gibi mazbatamızı alalı bugün tam bir ay oldu. Gelir gelmez hızlıca görev dağılımlarımızı yaptık, öncelikle alanlarımızı belirledik. Bu kısa sürede kulübümüzün mevcut durumunu tüm yönleriyle analiz etmeye başladık; gelir-gider dengemizden tesis altyapımıza, sportif yapılanmamızdan idari süreçlerimize kadar her konuyu detaylı biçimde ele alıyoruz.
Her departmanımızla ayrı ayrı bir araya geliyor, süregelen projeleri değerlendiriyor, hangi alanlarda iyileştirme yapılması gerektiğini somut biçimde tespit ediyoruz. Bu kapsamda hem mali hem idari yapıda sürdürülebilirliğini sağlamak, kaynaklarımızı daha verimli kullanmak ve karar alma mekanizmalarını güçlendirmek için çalışıyoruz. Bu süreçte yoğun bir şekilde emek veren, özveriyle çalışan tüm kulüp profesyonellerimize de özellikle teşekkür etmek istiyorum. Kulübümüzün en büyük güçlerinden biri de her gün sahada, ofiste, tesiste alın teri döken insanlardır. Biz bu emeği çok önemsiyoruz. Böylesine köklü ve büyük bir kulübü yönetmenin ilk şartı, fotoğrafın tamamını doğru okumak ve her adımı bu çerçevede planlamaktır. Biz de bugün bunu yapıyoruz: güçlü yanlarımızı büyütmek, zayıf noktalarımızı kalıcı çözümlerle dönüştürmek için kararlılıkla çalışıyoruz.
Çok kısa bir zamanda çok yoğun bir tempoyla çalışmaya başladık. Göreve geldiğimiz günden beri yaptıklarımızı kısaca sizinle paylaşmak isterim. Göreve gelir gelmez ilk olarak kulüp personellerimizle tanıştık. Kulübümüzün mevcut durumunu onların gözünden dinledik. Ardından tek tek tüm şubelerimizi ziyaret ettik; sporcularımızla, teknik ekiplerimizle ve idari yöneticilerimizle bir araya geldik. Amacımız, her branşın ihtiyaçlarını yerinde görmek, güçlü yönleri desteklemek ve eksik alanlara hızlı çözümler üretebilmekti.
Bizim en büyük dileğimiz, ortak akılla yürüyen, birbirini dinleyen bir yönetim anlayışını hayata geçirmekti. Bu doğrultuda, öncelikle seçim sürecinde hangi adayı desteklemiş olurlarsa olsunlar, sandıklarda büyük bir özveriyle görev almış tüm kongre üyelerimizle bir araya gelmek ve teşekkür etmek istedik. Yine 20-21 Eylül’de yapılan kongremizde konuşma fırsatı bulamayan üyelerimizi davet ettik. Fikirleri, görüşleri ne olursa olsun, o gün sesini duyuramayan tüm üyelerimizle stadımızda buluştuk. Her birinin düşüncesi bizim için değerliydi; çünkü Fenerbahçe ancak herkesin söz hakkı olduğunda büyür.
Sponsorluk alanında da önemli adımlar attık. Fenerbahçe futbol a takımımızın konç sponsorluğu için Gedik Yatırım ile yeniden anlaşmaya vardık. Gedik Yatırım, geçtiğimiz sezonlarda da kulübümüzün yanında yer almıştı. Bu yıl iş birliğini sürdürmek istememelerine rağmen, yeniden bir araya gelerek güçlü bir diyalog kurduk ve Fenerbahçe markasının gücüne olan inançla iş birliğimizi tekrar başlattık. Ayrıca, bu dönemde Rams Global ile yeni bir sponsorluk anlaşmasına imza attık. Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın forma üzeri ile Fenerbahçe Koleji Erkek Basketbol Takımımızın isim ve forma göğüs sponsorluğu Rams Global tarafından üstlenildi.
Passolig ile bilet/kombine satış süreçlerimizi kapsayan yeni bir anlaşma sürecine girmiş bulunuyoruz. Yakın zamanda bu önemli anlaşmamızın detaylarını resmi olarak paylaşacağız. Hatta tüm Türkiye’yi düşünürsek rekor bir tutarla sonuçlandığını söyleyebilirim. Bu anlaşma, yalnızca bir ticari başarı değil, Fenerbahçe markasının gücünün, itibarının ve değerinin bir kez daha altını çizen bir gelişmedir. Sponsorluk sayıları artırmak için yönetim kurulu arkadaşlarımla birlikte yoğun bir çalışma içindeyiz. Gelişmeler oldukça sizinle paylaşıyor olacağız.
Seçim sürecinde de dile getirdiğim sosyal sorumluluk projemizi hayata geçirdik. “Her deplasman bir okul” diyerek, Futbol A Takımımızın her deplasman yolculuğunu çocukların eğitimine katkı sağlayacak bir iyilik hareketine dönüştürüyoruz. Takımımızın gittiği her şehirde bir okul seçilecek ve öğrencilere kırtasiye desteği sağlanacak. İlk adımı Samsunspor maçı öncesinde attık. Umarım bu proje sayesinde çok sayıda çocuğa ulaşacak ve Fenerbahçemizin renklerini çocuklarla buluşturmaya devam edeceğiz. Ben de pazartesi günü Gaziantep’te belirlediğimiz okulda olacağım. Yine seçim sürecinde sözünü verdiğimiz bir diğer adımı da attık. Stadımızdaki kombine sayısını artırmaya yönelik çalışmamız kapsamında, bu sezon sınırlı sayıda kombineyi satışa çıkardık. Tüm kombineler kısa sürede tükendi. Gösterdikleri yoğun ilgi ve destek için tüm taraftarlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Tüm bu adımlar, sadece bir ayda attığımız ilk kilometre taşları. Önümüzde uzun bir yol var. Ama biz bu yolu planla, inançla ve en önemlisi camiamızın desteğiyle yürüyeceğiz. Çünkü inanıyoruz ki, Fenerbahçe’nin asıl gücü varlığında, inancında ve her koşulda kulübünün yanında duran milyonlarında saklıdır. Elbette, kulübümüzün kalbi olan futboldan da bahsetmemek olmaz. Seçim sürecinde de söylediğim gibi, Fenerbahçe’nin yeniden zirveye çıkması, sadece kadro kalitesiyle değil; doğru planlama, istikrarlı yönetim ve güçlü takım ruhuyla mümkün olacaktır.
Bu doğrultuda, göreve geldiğimiz günden itibaren teknik ekibimizle sürekli temas halindeyiz. Mevcut durumun fotoğrafını net biçimde ortaya koymak, sezonun geri kalanına ilişkin planlamayı birlikte yapmak için düzenli toplantılar gerçekleştiriyoruz. Bu görüşmelerde açıkça gördük ki; takımımızın güçlü bir kadrosu var ancak bu potansiyelin sahaya tam olarak yansıyabilmesi için bazı eksik alanların hızlıca güçlendirilmesi gerekiyor. Özellikle fiziksel dayanıklılık, oyun disiplini ve mental hazırlık konularında istikrarı artıracak adımlar atıyoruz. Şampiyonluk, sadece transferle değil, doğru analiz ve doğru planlamayla kazanılır. Bugün geldiğimiz noktada hedefimiz, kısa vadede mevcut kadronun performansını en üst seviyeye çıkarmak; lige verilecek arada da takımımızın ihtiyaçları doğrultusunda doğru ve nokta atışı hamleleri yapmaktır.
Futbol özelinde şunu da açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum: Seçim sürecinde de söylediğim gibi, teknik direktörümüzle ilgili kimin adı geçmiş olursa olsun, o gün de aynı şeyi söyledim kim gelirse gelsin, bizim için en iyi hoca o olacak. ”bugün de aynı noktadayız. Takımımıza ve hocamıza sahip çıkmak, bu dönemde hepimizin sorumluluğudur. Eleştirileri elbette duyuyoruz, inanın biz de takımımızın eksiklerini görüyoruz. Ancak taraftarlarımızdan ricam şu: en iyi hoca bizim hocamız, en iyi oyuncu bizim oyuncumuz anlayışını hep birlikte benimseyelim. Çünkü biz şampiyonluk mücadelesi veriyoruz. Şampiyon olacak takım da bugün sahada gördüğümüz, eleştirdiğimiz oyuncuların ta kendisi olacak. Bizim görevimiz, onların gerçek potansiyellerini açığa çıkarmak ve maksimum verimi almaktır. İnanın, bunu başardığımızda bambaşka bir Fenerbahçe izleyeceğiz. Savaşan, birlikte oynayan, aidiyet duygusunu yeniden kazanan bir takım… Çünkü bu forma, inananların omuzunda çok daha yükseğe taşınacak. Futbol, bu büyük kulübün kalbidir ama sadece bir parçasıdır. Bizim sorumluluğumuz; sadece sahadaki 90 dakikayı değil, Fenerbahçe’nin tüm yapısını güçlendirmektir. İşte bu nedenle bugün burada, kulübümüzün geleceğini doğrudan etkileyecek kararları konuştuk ve geleceğe çok önemli bir adım attık. Şeffaflıktan ödün vermeden, liyakatten sapmadan, aidiyet duygusunu yeniden yeşerten, başta hasretini çektiğimiz futbol olmak üzere; yarıştığımız her branşta zirvede yer alan, öncelikli hedefi bu olan bir yönetim anlayışını hayata geçirmek için hep birlikte çalışacağız.
Kıymetli kongre üyelerimiz, sizleri son bir yılda iki seçimli genel kurul ve bugün yaptığımız bu olağanüstü toplantıyla çok yorduğumuzun farkındayız. Türkiye’nin dört bir yanından, hatta yurt dışından kalkıp gelen çok sayıda üyemiz bugün burada. Bu, kulübümüze duyulan sorumluluğun, aidiyetin ve sevdanın en somut göstergesidir. Her birinize bu özveriniz, bu bağlılığınız için yürekten teşekkür ediyorum. Fenerbahçemizin büyüklüğü tam da burada; her koşulda elini taşın altına koyan, zamanını, emeğini ve kalbini veren bu büyük camiada gizli. Hepimizin aklı, önümüzdeki şampiyonluk yolunda, kritik bir viraj olarak gördüğümüz Gaziantep ve Beşiktaş maçlarında. İnşallah bu dönemeçten galibiyetlerle çıkarak futbol takımımızda yeni bir sayfa açacağız. Bugün burada alınan kararlar da, o başarıların zeminini güçlendirecek adımlardır. Bizler de bu doğrultuda, şeffaflıktan asla taviz vermeden, yalnızca Fenerbahçe’nin menfaatleri doğrultusunda hareket edeceğimize hepinizin huzurunda söz veriyoruz.
Ben mücadele etmeye hazırım. Ben sorumluluk almaya hazırım. Ama bu mücadeleyi tek başıma değil, sizlerle birlikte kazanacağımı da çok iyi biliyorum.
Hepimizin Fenerbahçe’ye bakışı, anlatışı, hatta zaman zaman eleştirileri farklı olabilir. Ama bizi biz yapan şey; o farklılıkları bir çatışmaya değil, bir zenginliğe dönüştürebilmemizdir. Bugün burada konuştuğumuz konu bir kişi, bir dönem ya da bir yönetim değildir. Konuştuğumuz şey Fenerbahçe’nin geleceğidir. Bu kulübün menfaatleri, hepimizin ortak paydasıdır. Çünkü Fenerbahçe, farklı seslerin değil; aynı hedefe inananların buluştuğu yerdir. Bugün attığımız her adım, yarının Fenerbahçe’si için bir tuğladır. O tuğlaları sağlam koyacak, yarınlarımızı birlikte inşa edeceğiz. Bugün burada olan, kulübümüzün geleceğini aydınlatmak için elini taşın altına koyan tüm kongre üyelerimize teşekkür ediyorum. Her birinizin bu camia adına taşıdığı sevgi ve bağlılık Fenerbahçemizin en büyük gücüdür. İyi ki varsınız. Hepinize en içten saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”
