
Kulübümüz, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla çok özel bir organizasyona ev sahipliği yaptı.
Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesislerimizde düzenlenen “Güçlü Kadınlar Güçlü Toplumlar” isimli panelde kadın sporcularımız ve alanında uzman konukların ilham veren hikâyeleri, kadın üyelerimiz ve misafirlerle buluştu.
Etkinliğe; Başkan Vekilimiz Erol Bilecik, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Selma Altay Rodopman ve Esin Güral Argat, kadın kongre üyelerimiz, kulüp çalışanları ve misafirler katıldı.
Fenerbahçe Medicana ve A Millî Kadın Voleybol Takımımızın Genel Menajeri, eski voleybolcumuz Pelin Çelik, Fenerbahçe Opet Kadın Basketbol Takımımızın eski Genel Menajeri ve eski basketbolcumuz Nalan Ramazanoğlu, ÜNİTE Edelman’ın Yönetim Kurulu Üyesi, Yürütme Kurulu Başkanı Işıl Arıdağ, Birleşmiş Milletler HeForShe Program Direktörü Sinem Aydın ve eski voleybolcumuz Damla Çakıroğlu Mahmutoğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı panelde, kadının toplumun her alanında hak ettiği yeri alabilmesi için dayanışmanın ve fırsat eşitliğinin öneminin vurgulandığı konuşmalar yapıldı.
Ülkesine ve toplumuna katkı sağlamayı görev bilen Fenerbahçe’nin toplumsal cinsiyet eşitliğine katkılarının da anlatıldığı bu özel etkinlikte kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda değerlendirmeler yapıldı ve her biri yaşamın getirdiği zorluklara karşı dik duran konukların ilham veren hikâyeleri paylaşıldı.
Panelde Fenerbahçe Medicana ve A Millî Kadın Voleybol Takımımızın kaptanı Eda Erdem Dündar ile Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın kaptanı Melih Mahmutoğlu’nun videolu mesajları da yayınlandı.
Yöneticimiz Selma Altay Rodopman: Dayanışmanın ve hep birlikte daha güçlü olmanın mutluluğunu yaşıyoruz
Açılış konuşmasını yapan Yöneticimiz Selma Altay Rodopman, “Kıymetli misafirlerimiz, değerli sporcularımız, çok sevgili Fenerbahçe camiamız, tüm kadınlarımız ve kız çocuklarımız… Bugün Dünya Kadınlar Günü gibi anlamlı bir günü kutlamak için bir araya geldik.
Dayanışmanın ve hep birlikte daha güçlü olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Üstelik bunu, kadınlara verdiği değerle tarihe geçmiş bir kulübün çatısı altında yapıyoruz. Erkek-kadın demeden tüm sporcularına sahip çıkan Fenerbahçemiz, aktif spor hayatına devam eden millî takımımızın ve kulübümüzün kaptanı Eda Erdem’e yaşarken verilebilecek en güzel hediyeyi heykelini dikerek veren ilk/tek kulüptür.
Fenerbahçe, tarih boyunca kadın sporcularıyla gurur duymuş, onları desteklemiş, başarılarını kutlamış ve topluma örnek teşkil eden bir marka olmuştur. Olimpiyatlara en fazla sporcu gönderen, en fazla kadın sporcuya sahip spor kulübüdür.
Fenerbahçe sadece bir spor kulübü değil, bir kültür hareketidir, bir yuvadır. Ve bu yuva, kadınlarımızın ve kız çocuklarımızın hayallerine ortak olmayı kendine görev edinmiştir.
Türkiye’nin ilk kadın mühendisi ve ilk kadın voleybolcusu, aynı zamanda da Anıtkabir’in başmühendislerinden Sabiha Rıfat Gürayman, Kıbrıs Türklerinin mücahidi, doktor, komutan ve tam bir sporcu olan Ayten Salih, BBC Radyosu’nda görev alan ilk Türk kadın spiker ve atlet Mübeccel Argun, Viyana’da buz hokeyi kaptanlığına kadar yükselmiş, ilk Türk kadın yüzücülerden şampiyon sporcu Leyla Asım Turgut, Türk sporunun ilk kadın kürekçilerinden, “Lili” olarak tanınan Nimet Selen, Fenerbahçe tarihinde tenis ve kürek dalında efsaneleşen Vecihe Taşçı, atletizm ve voleybolun değişmez kaptanı Perihan Özbilgin… Ve daha niceleri!
Bugün, bir ilkokulun beden eğitimi dersinde voleybol topunu ilk kez gören Ayşegüllerin, basket potasına şut atmak için zıplarken, henüz potaya ulaşamayan Zeyneplerin, ilk raketini eline alan Burcuların, sınıfın en hızlısı olmak için koşan Tuğçelerin önünü açan, işte bu yukarıda saydığımız isimlerdir. Bugün hayallerinin peşinden koşan kız çocuklarımızın manevi ablaları, rol modelleri olmuşlardır. O dönem için imkânsız görünen her şeyi başarmış olan bu sporcularımız o bayrağı en yükseğe çıkarmak için cesaretlerini ortaya koymuşlardı. Bize bıraktıkları miras, işte tam da budur.
Aramızda çok kıymetli konuklarımız da var.
Fenerbahçe formasını giymiş ve sonrasında kulübümüze hizmet etmeye devam eden başarılı bir ismi takdim etmek istiyorum: Pelin Çelik ve Nalan Ramazanoğlu.
2018’den bu yana kadınlarımız ve kız çocuklarımız için yan yana yürüdüğümüz, olimpik branşlarımızın sponsoru Tüpraş’ın değerli ekipleri.
Ve eşitlik için birlikte mücadele ettiğimiz UN Women’ın değerli temsilcisi Sinem Aydın ve ekibi.
Ayrıca, iş dünyasındaki başarısıyla kadınlara ilham veren ve kadının güçlenmesini misyon edinen sevgili dostum Ünite kurucu ortağı Işıl Arıdağ. Bizimle bir kadının iş hayatındaki zorlu yolculuğunu, kariyerinde elde ettiği başarıları ve deneyimlerini paylaşacak.
Sevgili kongre üyelerimiz, her alanda daha güçlü var olabilmemiz için konuşacağız. Şunu gayet iyi biliyoruz. Başarı sadece bireysel zaferlerle değil, fırsat eşitliğiyle mümkündür. Bu da başarıya giden yolda verilen emek, gösterilen azim ve mücadele ruhuyla olur.
Biraz önce hep birlikte “Kadınlar ve Kız Çocukları İçin 2018’den Bu Yana, Yan Yana” başlıklı özel videomuzu izledik. Bu video, her kadının kendi alanında bir mücadele verdiğini ve hiçbir mücadelenin yalnız başına verilmediğini bizlere bir kez daha hatırlattı.
Sporcularımıza verdiği değerli destek için Tüpraş’a tekrar teşekkür etmek istiyorum. Bu destek sadece Fenerbahçe için değil, Türkiye’nin geleceği olan kız çocuklarımızın sporcu olarak yetişmesi için de çok kıymetli.
Fenerbahçemiz, kadınlarımızın ve kız çocuklarımızın hayatın her alanında güçlü bireyler olarak var olmasını destekleyen bir kulüp olmaya devam edecek. Sporda, iş dünyasında, sanatta, bilimde ve toplumun her alanında kadınların hak ettikleri yeri almaları için mücadele etmek hepimizin sorumluluğu.
Toplumuna ülkesine fayda sağlamayı kendisine her zaman bir görev olarak kabul eden Fenerbahçe olarak çok kıymetli bir adım daha atmanın arifesindeyiz. Kulübümüz ve UnWomen hareketinin ortak çalışması olan ‘Sporda Ayrımcılığa Karşı Koruma Politika Belgesi’nin tüm hazırlıklarını tamamladık. Üzerinde çok uzun süredir çalıştığımız, çok emek verdiğimiz bir proje. Türkiye’de yine bir ilki gerçekleştirmenin de heyecanını yaşıyoruz. Tamamen kadınları koruma ve eşitsizliklerin önüne geçme refleksli bir adım. İlerleyen dönemde bununla ilgili bilgilendirmeyi tüm camiamıza ve kamuoyuna yapacağız.
Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle konuşmamı tamamlamak istiyorum:
‘Bir toplum, erkek ve kadınlardan oluşur. Mümkün müdür ki, bu topluluğun bir kısmını geliştirip/ilerletelim, diğerini ihmal ederek toplumun bütünü gelişebilsin? Bir topluluğun bir yarısı zincirlerle yere bağlıyken, diğer yarısının göklere yükselebileceği düşünülebilir mi?
İnsan toplumunda bir arada yaşayan kadın ve erkeğin bir kısmını geliştirip diğerini ihmal ederek toplumun ilerlemesini beklemek mümkün müdür? Bir bedenin yarısı zincirlerle toprağa bağlıyken, diğer yarısının göklere yükselmesi düşünülebilir mi?’